Perseid Meteor Yağmuru 2020

Berkin’in Gözünden Perseid Meteor Yağmuru 2020

 

Bu ay ki yazımda sizlere yine gökyüzü ile ilgili bir olayın hikayesinden bahsedeceğim.  Daha önceki sayılarda Meteor yağmurları ile ilgili yazı yazmıştım. Çekim yaptığım yer olan Heraklia Antik kenti ile de ilgili tanıtıcı bir yazım vardı. Fakat bu sefer sadece 1 günlük çekim hikayemi anlatacağım.

 

Meteor yağmurları içerisinde en bilineni Perseid Meteor Yağmuru’dur. Bunun sebebi de hem en uzun süre devam eden hem de en yoğun olduğu zamanda saat başı görebileceğiniz Meteor sayılarının en fazla olmasındandır.  Ben de bu güzel görsel şöleni yaklaşık 10 senedir hem izliyor hem de fotoğraflıyorum. Geçen yıl Dolunay zamanına denk geldiği için fotoğraflamak neredeyse imkansız gözlemlemek ise bir hayli zordu. Bu sene şansımıza ay son dördünde olduğu için geç doğacak ve ışığı fazla olmadığı için pozlamalarımızı fazla etkilemeyecekti.

 

12 Ağustos’u 13 Ağustos’a bağlayan gece yapacağımız çekim için yine Heraklia Antik Kenti’ni gitmeyi planladık. En yoğun saatler gece yarısından sonra olduğu için önceki seferler hep akşam yola koyulurduk. Fakat bu sefer günbatımını da çekmek için saat 16.00 gibi Bodrum’dan 3 arkadaş yola çıktık. Bizlere eşlik edecek diğer 3 arkadaşımız da Kuşadası’ndan yola çıktılar.

 

Yol üzerinden yaptığımız alışverişler ile saat 18.00’de göl kenarına gelmiştik. Yaşadığımız salgın nedeni ile daha önce hiç görmediğim kadar boş gördüm Bafa gölü civarını. Sessizlik ve sakinliği çok iyiydi fakat salgından dolayı olduğunu bildiğimiz için biraz ürkütüyordu.

 

Göl kenarında katlanır sandalyelerimiz ve biralarımız ile güneşi  batırdıktan sonra havanın iyice kararmasını beklemek için Selene Restaurant’ta vakit geçirdik.

Bana  Samanyolu fotoğrafları ile ilgili olarak en çok sorulan sorulardan bir tanesi  “Çıplak göz ile de Samanyolu böyle mi görünüyor” oluyor. Ben de “ Fotoğraf makinelerinin ışık hassasiyeti, pozlama tekniği ve sonrasındaki edit işlemlerinden dolayı böyle görünüyor, çıplak göz ile çok karanlık bir yerdeyseniz gökyüzünde daha aydınlık bir şerit halinde fark ediyorsunuz” cevabını veriyordum.

 

Yanımızdaki arkadaşlarımızdan birisi daha evvel böylesine karanlık bir bölgede bulunmamış. Restaurant’tan kafasını uzatıp dışarı baktığında göl üzerinde samanyolu’nu hemen fark etti.

 

Bugüne kadar Heraklia Antik Kenti’ndeki yıldız çekimlerinde geniş bir arazi ya da göl’ün ortasındaki kaleyi kadrajlamayı tercih etmiştim. Fakat bu sefer karada bulunan büyük kale kalıntıları ile birlikte çekim yapmayı tercih ettik. Araçlarımızı hemen yol kenarında bırakıp zifiri karanlık ve büyük taş parçaları ile dolu patika bir yoldan ilerledikten sonra kalenin büyük surları çıktı karşımıza. Hemen arkası güney yönü olduğu için Samanyolu’da tam karşımızda olacaktı. Perseid Meteorları’da Doğu yönünden geleceği için fazlaca görebilecektik.

 

Makinelerimizi kurup tüm ışıklarımızı kapattıktan sonra çekimlerimize başladık. Biraz müzik, biraz muhabbet ve bolca meteor izledikten sonra kalenin diğer tarafına geçip yıldız fotoğrafçıları için vazgeçilmez olan kuzey döngüsünü yapmaya karar verdik. 90 dakikamızı da kuzey’de harcadıktan sonra doğan ay ile birlikte döngü pozlamalarımızı bitirdik. Genelde bu kadar uzun süren pozlamalardan sonra makineleri biraz dinlendirmek için ve kısa sürede havanın da aydınlanmaya başlayacağını bildiğimizden yeni bir uzun pozlamaya başlamayız.

Fakat fotoğraf çekmeye doymadığımız için kısa süreli farklı kadrajlar, farklı denemeler yaparız. Bu sefer de kalenin en güneyinde denize en yakın olan surlarında bir şeyler denemek istedik. Yanımda bulunan flaş ve kırmızı renkli jel ile 30 saniyelik pozlama ile sur’un belli yerlerini aydınlatmak istedim. Alan taşlık ve büyük, zaman ise kısıtlı olduğu için karanlıkta koşarak halletmem gerekiyordu. İlk başlarda yetişemesem de gözlerim karanlığa alıştığı için en sonunda istediğimize ulaştık. Farklı bir görüntü elde etmiş olduk. Sadece tek içimizde kalan eğer bu kadrajı ilk gittiğimiz zaman yapsaydık tam arkada Samanyolu da olacaktı. Artık onu da bir daha ki gezimiz için şimdiden planladık.

 

Güneş henüz doğmasa da ufaktan gökyüzünü aydınlatıp yıldızların görünürlüğünü iyice azaltırken bizde eşyalarımızı toplayıp yola çıkmaya hazırlandık. Kapıkırı köyünden çevre yoluna çıkana kadar arka arkaya giden araçlarımız, çevre yoluna gelince birimiz sola diğerimiz sağa doğru hareket etti. 2 saat kadar yol aldıktan sonra evlerimize tatlı bir yorgunluk ve bolca meteor izlemenin keyfi ile döndük.