Kudret Narı

Berkin’in Gözünden Kudret Narı

 

Bu ay ki yazımda sizlere bir meyve tanıtacağım. Aslında biz de kendisi ile yeni tanıştık sayılır. Her ne kadar yemek ile aram iyi olmasa da market ya da manavlarda sebze ve meyvelere göz atardım. Fakat bu meyve hiç gözüme çarpmamıştı.

 

Bodrum’a taşındıktan sonra yan komşumuz bahçesinde yetişen bu meyveden bize de ikram etti. Bizim şaşkın bakışlarımızı görünce nasıl tüketilmesi gerektiğini anlattı. Ben de yemeden evvel hemen stok fotoğraf için meyvenin farklı farklı fotoğraflarını çektim. Tabi zamanla meyveyi gördüğümüzdeki şaşkınlığımız da azalmış oldu.

 

Geçtiğimiz günlerde yine stok fotoğraf için çekimlerini yaptığım sırada fotoğrafçı arkadaşlara bilgi olsun diye hazırlamış olduğum fotoğraf ve ışık düzeneğini gösteren bir hikayeyi sosyal medya hesabımdan paylaştım. Bu sırada da yine konu mankenim “Kudret Narı” idi. Ve gelen mesajlardan anladım ki, düzenek dışında insanlar meyveyi daha çok merak etmişler. Ben de bildiğim kadarı ile cevaplamaya çalıştım. Tabi bu da bana bir fikir verdi, dolayısı ile bu sayıdaki yazımı Kudret Narı’na ayırmaya karar verdim.

 

Elbette bir sağlık uzmanı ya da gurme olmadığım için meyve hakkındaki kendi deneyimlerimi ve araştırma yaptığımda karşıma çıkan bilgileri anlatacağım.

 

Kudret Narı tropik iklim bölgelerinde yetişen gıda ve ilaç olarak kullanılan asmaya benzer bir bitki. Boyu 10 ila 20 cm arasında ve Eylül-Ekim ayları gibi olgunlaşmış oluyor. Hamken yeşil olan Kudret Narı, olgunlaştığında turuncu-kırmızı renge bürünüyor. Ve bana çok ilginç gelen , en son fotoğraflarını çekerken, çekim esnasında yarısı yeşil yarısı turuncu iken ertesi gün farklı bir fonda çekmek istediğimde bir baktım ki tamamen turuncu olmuş.

 

Çektiğim fotoğrafları satmak için stok sitesine yüklediğimde İngilizce etiketler yazmak beni bir hayli zorladı. Çünkü tam olarak ismini de bilmiyordum ve örnek olarak da zaten çok az bulunuyordu. Orijinal ismi “Momordica Charantia” diye geçiyor. Momordica aynı zamanda Latincede “Isırma” anlamına geliyormuş. Batı ülkelerinde ise “Acı kavun, acı kabak, Afrika hıyarı, balsam elması ve balsam armudu” gibi farklı isimleri var.

 

Bütün kısımları ve öz suyu çok acı. Acıdan kastım biber acısı gibi değil. Bu sebeple meyveyi dalından kopardığımız gibi yiyemiyoruz. Meyvenin içini açtığımızda 7-10 mm arasında bir çok çekirdek ile karşılaşıyoruz. Çekirdekler ayrılıp (Kimi bilgilerde çekirdek ve meyvenin aynı anda tüketilmemesi gerektiği söyleniyor) meyveyi küçük parçalara ayırarak bir kavanoz içine koyuyoruz. Ve üzerini tamamen kaplayacak şekilde hakiki zeytinyağı doldurarak karanlık bir ortamda 1 ay kadar bekletiyoruz. Bunu aynı şekilde zeytinyağı yerine hakiki bal kullanarak da yapabiliyoruz. Hazır hale geldikten sonra da özellikle sabahları aç karnına 1 tatlı kaşığı yenilmesi öneriliyor.

 

Yazımı yazmak için araştırırken meyvenin gerçekten bir çok hastalığa iyi geldiğini okudum. Karaciğer sağlığı, ülser, gastrit, kolit gibi mide ve bağırsak hastalıklarını ciddi oranda tedavi ettiğini öğrendim. Ve en önemlisi hücrelerin kendisini yenilemesini sağladığı için kanser hücrelerinin de büyümesini, gelişmesini ve yayılmasını engelliyormuş.

 

Tabi şimdi diyebilirsiniz ki, “Herkesin bahçesi yok, olsa bile ülkemizin iklim şartlarından dolayı her yerde yetişmiyor nasıl tedarik edeceğiz?”. Aktarlarda ve marketlerde yenilmeye hazır olarak kavanozlarda satılıyor. Bu kadar faydalı ve yapımı zahmetli olan meyvenin fiyatı da yüksektir diye düşünebilirsiniz ama bir çok farklı fiyat çıksa da karşıma aynı miktardaki reçelden biraz daha pahalı diyebilirim. Muhtemelen tadını pek sevmeyenler de çıkmış olmalı ki, ilaç gibi içilen kapsül halinde olanlar da mevcut.

 

Evet, kudret narı böyle bir meyveymiş. Görüntüsü ilginç, tadı ilginç ama yararları daha da ilginç. Sizlerin de bu ilginç meyve ile tanışmanızı hatta kullanmanızı tavsiye ediyorum. Ve şimdi kendileri bana biraz daha modellik yapmak üzere ışık çadırımdaki yerini alıyor. Önce fotoğraf, sonra kavanozJ