Canon G7X Mark 2 Yıldız Modu İncelemesi

 YILDIZ FOTOĞRAFÇILARI İÇİN VAZGEÇİLMEZ BİR MAKİNE

Genelde yıldız pozlamaya giderken yanımda bir çok ekipman olur. En iyi ihtimal ile DSLR makine, geniş açı objektif, uzaktan kumanda ya da kablo deklanşör ve tripod. Fakat Canon’un çıkarmış olduğu Canon Powershot G7X Mark 2 ile yıldız fotoğraflamak hem kolaylaşmış hem de hafiflemiş.

 

Canon Türkiye’nin kullanmam için göndermiş olduğu Canon powershot G7 Mark 2 elime ulaştığında gözüme çok ufak geldi. Uzun yıllardır DSLR makine kullandığım için 10.5*6*4.2 boyutlarında ve yaklaşık 319 gram olan makine gerçekten de boyundan büyük işler yapıyordu.

Full Hd video çekimi yapan, 5 eksenli  gelişmiş Dynamic Is, otomatik ND filtresi, f:1.8-2.8 lens’e sahip ve 12800 maksimum ıso’ya kadar çıkan ve 31 noktalı AF ile raw kalitesinde bile 8 fps çekim yapan makinenin özelliklerini zaten bir çok uzman detaylıca anlattı. Ben bunların dışında sadece G7X Mark 2’nin yıldız modunu anlatacağım.

Makinenin menülerini kurcalarken çok merak ettiğim için hemen yıldız ile ilgili bölüme geldim. Makinenin çekim ayarını “SCN”’ye getirip dokunmatik ekrandan sahne modunu “Yıldız”a getiriyoruz. Ve karşımıza 4 seçenek daha çıkıyor.

1- Yıldız Portresi : Yıldızlı bir arka planın önünde insanları çekin
2-Yıldız Gece Manzarası: Yıldızları Fotoğraf makinesinin belirlediği enstantane hızında çekin
3-Yıldız İzleri: Yıldız izleri oluşturmak için yıldızların hareketini çekin
4-Yıldız Zaman Aşımı Filmi : Yıldızların gökyüzünde hareketini filme çekin

Yaşadığım yerde ışık kirliliği çok fazla olmadığı için hemen terasa çıkıp bir deneme yapmalıydım. Makineyi tripod üzerine yerleştirdim ve kuzeye yöneltip “Yıldız İzlerini” seçip 10 dakikalık süreyi seçtim. Beyaz ayarı,iso, diyafram, enstantane ve sonsuza netleme ‘yi Canon kendisi yapıyor. Bana sadece deklanşöre basmak kaldı. 6 saniye de 1 çekim yaparak Canon fotoğrafları kendisi birleştiriyor. Ve bu anı da LCD ekran üzerinden görebiliyoruz.  

10 dakika sonunda LCD ekranda gördüğüm fotoğraf tatminkar olmuştu ama tabi ki bir de bilgisayarımda kontrol etmeliydim. Gayet net, gayet başarılı ve grensiz bir fotoğraftı. Exif bilgisine baktığım vakit F:2.2, 6 sn ve iso:125 görünüyordu. Hemen daha uzun bir çekim yapıp denemeliydim. Ve yine terasta bu sefer çekim süresini( ki bunu lensin arkasındaki halkayı çevirerek 10 ve katlarını ayarlayarak çok rahat yapabiliyoruz) 60 dakikaya getirdim.

1 saat içerisinde aslında LCD ekrana bakıp fotoğrafın nasıl gittiğine göz atıyordum ve beni oldukça tatmin ediyordu. Çekim bitince yine bilgisayarımdan kontrol ettim. Ve görüntü yine çok başarılıydı. Bu sefer ki Exif bilgisi ise F:1.8 6 sn ve iso:200 idi.

Tabi makineyi farklı ortamlarda da denemeliydim. Birkaç gün sonra akşamları yürüyüşe çıktığım sahil boyunda karanlık bir yerde çekim yapmayı düşündüm. Yürüyüşe giderken şortumun yan cebine koyduğum Canon G7X Mark 2 yola koyuldum. Yanımda ne tripod ne de kumanda vardı. Hatta evden çıkarken yıldız fotoğraflamaya gittiğimi söylediğim ev halkı şaşkınlık içerisindelerdi. Eşyalarını almıyor musun diye bakış atarlarken cebimden çıkardığım makineyi gösterip “Bu sefer sadece bu kadar ekipman götürüyorum” dedim.

LCD ekran kaldırılıp hareket edebildiği için bir nevi de tripod görevi görüyor. İstediğiniz düz bir zeminin üzerine kolayca yerleştirebiliyorsunuz. Ben de sahildeki ufak bir iskelenin önündeki beton sütünü kullanıp yine yıldız izi denemesi yaptım. 30 dakikalık yaptığım bu çekimde iso:400 olmuş. Ve yine grensiz gayet temiz bir fotoğraf elde ettim.

Birkaç kere daha makineyi cebime koyup çekim yaptım. Hatta bir keresinde sahilde yemek yerken küçük bir tabure isteyip makineyi üzerine koyarak hem çekim yaptım hem de yemeğimi yedim. Ayrıca bu sefer kadrajımda Kızıl Gezegen Mars’ta vardı. Ve Canon onu da gayet başarılı bir şekilde diğer yıldızlardan farklı olarak olması gerektiği gibi sarı çekmişti. Fakat bu çekimde gözümden kaçan bir şey olmuştu. Konuşmaya daldığımız bir esnada meraklı küçük bir köpek taburenin yanına gelmiş ve bir miktar oynatmış. Köpeği son anda fark etmiş olsamda iş işten geçmişti. Eve gelip bilgisayarda baktığımda o çekimin sonlarındaki o ufak titreşim kendini belli ediyordu.

DSLR makinelerde tost tekniği ile time lapse kumanda yardımı ile çektiğimizde böyle istenmeyen fotoğrafları çıkartma şansızım var. Ama Canon G7X Mark 2 üzerine koyarak çekim yaptığı için maalesef düzeltme şansımız olmuyor. Yine bir gece yakında bulunan bir tepeye çıkıp çekim yaparken tam 15. Dakikada arka taraftan gelen bir motosikletin ışığı fotoğrafa oldukça fazla girdi. Hemen çekimi durdurdum ama yine iş işten geçmişti. Motosiklet gittikten sonra aynı kadrajı tekrar tek çekim ile çektim. Edit programı ile birleştirip alt tarafı kurtarabilirdim. Ama örnek vermesi için buraya ışığın geldiği fotoğrafı koyuyorum.

12 Ağustos’u 13 Ağustos’a bağlayan gece bütün ekipmanlarımız ile birlikte Perseid meteor yağmurunu hem izlemek hem de pozlamak için Bafa Gölü’nün karşı kıyısındaki Heraklia antik kentine gittik. Burada tripodlarımı diğer DSLR makinelerimde kullandığım için Canon G7X Mark 2 yine yere konmak zorunda kaldı. İlk etapta yatay kadraj yapıp 60 dakika pozlama yaptım. Çekim bittikten sonra yıldız izlerine daha fazla yer vermesi açısından bu seferde 120 dakikalık dik kadraj çekim yaptım. Her iki fotoğrafta F:1.8 ve iso:400’de çekilmiş.

Örnek fotoğrafları daha iyi bilgi vermesi açısından makineden çıktığı halleri ile paylaşıyorum.  Canon Powershot G7X Mark 2 yıldız izi çekimleri ile benden tam not aldı. Küçük, kullanımı kolay ve kaliteli fotoğraf veriyor. Diğer özellikleri ile birlikte DSLR makineleri hiç aratmayacak bir kompact makine.